8 Aralık 2017 Cuma

Yerli Film // Kelebeğin Rüyası

Kelebeğin Rüyası

Uzun zamandır dizi/film yorumu yapmadığım için söze nasıl başlasam bilemedim. Kelebeğin Rüyası filmi 2013 senesinde vizyona girdi. O zamanlar değilde şu an izlemiş olduğum için çok pişmanım. Kıvanç Tatlıtuğ, Yılmaz Erdoğan, Mert Fırat gibi ünlü oyuncuların olduğu bir kadroydu. Bende herkes tarafından sevilen, çok popüler olmuş şeylere dönüp de bakmam. Böylelikle bu huyumu değiştirmem gerektiğini fark ettim. Popülerse bir nedeni var ki popüler olmuş. Öncelikle filmi tanıtıp daha sonra düşüncelerimi yazacağım.

"Aşk en güzel bahanesidir şiirin"  
Yılmaz Erdoğan

Diğer Adı : The Butterfly's Dreams
Vizyon Tarihi : 11 Ekim 2013 
Yapımı : 2013 - Türkiye 
Tür : Biyografi, Dram  
Yönetmen : Yılmaz Erdoğan 
Oyuncular : 
Kıvanç Tatlıtuğ
Yılmaz Erdoğan
Mert Fırat
Belçim Bilgin Erdoğan
Ahmet Mümtaz Taylan 
Konusu : Film İkinci Dünya Savaşı'nda geçen şiir yazma tutkusuyla yaşayan iki şairin hayatını anlatıyor. 



Rüştü ve Muzaffer iki yakın arkadaş. İkisi de şiir yazmayı seviyor. Fakat hem fakir kesimden geldikleri için hemde İkinci Dünya Savaşı olduğu için şiirlerini yazacak yeterli kağıt, daktilo, zaman, yer bulamıyorlar. Onlara yardım eden şair öğretmenleri ise Behçet Necatigil. 
Rüştü ve Muzaffer bir kız seçip o kıza şiir yazmaya karar verirler. Kız hangisinin şiirini daha çok severse o kişi kazanacaktır.
Zengin ailenin kızı Suzan'a şiir yazmaya karar verirler. Kızla zaman geçtikçe yakınlaşırlar. Kızın ilk başta şiirden anlamayan biri olduğunu düşünmüştüm. Ki Muzaffer ve Rüştü'de öyle düşünüyordu. Zamanla üçü yakınlaşır. Birlikte senaryo yazıp, oyun oynayacaklardır.
Savaş zamanı olduğu için hastalık, verem yayılmış durumdadır. Verem olan kişiler arasında Muzaffer ve Rüştü de bulunur. Rüştü'nün durumu Muzaffer'e göre daha kötüdür. Suzan'ın ailesi Suzan'ın Muzaffer ve Rüştü ile  bu nedenle yan yana gelmesini istemez.

Filmin sonunda çok üzüldüm ve çok anlamlı buldum. Gerçek bir hayat hikayesini anlatıyordu.
Rüştü ve Muzaffer'in aralarındaki şakalaşmalar gerçekten çok komikti. Replikler gerçekten çok güzeldi. 

Spoiler:
Mediha'nın ölüm nedenini öğrenince kötü oldum. Çok şaşırmıştım. Sonunun bu kadar mutsuz bir sonla biteceğini düşünmemiştim. İzlemeyi bitirince içime bir boşluk düştü. Ama izlemenizi tavsiye ediyorum. 

Repliklerden Kesitler :


"Aslında insanlar tokalaşınca verem bulaşmaz.Olsa olsa biraz sevgi bulaşır, o da unutunca geçer."

"Sen kötü şeyleri çok güzel söylüyorsun.

"Güzel olan yaşadığımızdır, bir gün öleceğimiz değil."

"Acıyı çağırma, bizden ondan çok var. Sen şiirine bak, bizden bir şey olmayacağı belli."

"Bir güzele güzelliğini hatırlatmak isterdim, aynalardan evvel."


Bu tarz sahneler çok vardı. "Kız senin şiirini seçerse bütün servetim senin olsun, külçe külçe olmayan altınlarım."

"Unutmak en iyisi. Ama unutmak zor gelir insana. Hatırlamamak daha iyi. Unutmakla hatırlamamak aynı şey değil nasıl olsa!"

"Sevgili şair, belki de sen haklısın. Susmak en iyisi. Unutmak değil de belki hatırlamamak mümkündür."

"Günün birinde ermiş, rüyasında kelebek olduğunu görmüş. Uyandığında kafası karışmış. Kendi kendine şöyle demiş: ‘Ben mi rüyamda kelebek olduğumu gördüm yoksa kelebek mi rüyasında ben olduğunu gördü?"

"Bir kızın şiiri beğenmesi şairi de beğeneceği anlamına mı gelir?"

"Bütün dünya savaşırken bu kadar güzel olmak doğru mu?"



10 yorum: