24 Kasım 2019 Pazar

Neden ilk vazgeçtikleri hep ben oluyorum?

Sevdiğim insanların iyi gününde kötü gününde mutlu olsunlar diye çabalıyorum. Sayemde güldüklerinde çok mutlu oluyorum. Fakat öyle zamanlar oluyor ki sürekli iyilik yaptığımda görevimmiş gibi davranmaya başladıklarını fark ediyorum. Onlar sadece benim iyi günlerimde yanımda oluyorlar, kötü günümde etrafımda kimse kalmıyor. Tartıştığımız zaman haklıysam bile sevdiğim için gururumu bir kenara koyabiliyorum. Aramızı düzeltmeye çalışıyorum. Fakat onlar beni kırdığında hiçbir şekilde geri dönüt alamıyorum. Sanırım sürekli ben çabaladığım için nasıl olsa gitmez denilen kişi oluyorum. Bende bencil davranmak istiyorum fakat beceremiyorum. Sevdiğim insana nasıl bencil davranabilirim ki? Sevgisini gizleyen biri değilim aksine insanlara olan sevgimi tüm hücrelerimle hissettirmeyi severim. Belki de bu yüzden kaybediyorum.
Derdimi pek anlatmayı becerebilen biri değilim, başkasına gelince "ben onu biliyorum" diyorlar ama bana gelince iyi niyetli davrandığım halde yanlışlık yapsam hemen silinip atılıyorum. Kendimi, sevdiğim insanlar için böyle değersizleştirdiğim için kendime fazlasıyla kızıyorum. Karşıdaki kişiye kızdığım, kırıldığım noktaları söylediğimde, açık sözlü davrandığımda sürekli üste çıkmaya çalışıp, yine beni kötü yapıyorlar.
Her yeni biriyle tanıştığımda sevgimi fazla belli etmeyeceğim, değer verdiğimi belli etmeyeceğim diyorum. Ama insanların içinde, derinliklerinde iyilik olduğunu düşünüyorum nedensizce. Aptal gibi canımı yakmayacaklarına inanıyorum. 
Neden biri de benim için "Acaba onu kırar mıyım? Acaba o, bunu yapsam rahatsız olur mu?" düşüncesiyle hareket etmiyor. 

Birde sürekli gülmeye, kendi sorunlarımı başkasına yansıtmamaya çalışırım. Ben üzgünüm diye benim yüzümden başkasının modunun düşmesini istemem. Bir şeylerin düzeleceğine inancım kalmasa bile yanımda çoğu işinin rast gitmediğinden şikayetlenen insanlara olumlu sözler söyler, modlarını yükseltmeye çalışırım. Bugün birisi bana bu mesajı attı : 


23 Kasım 2019 Cumartesi

Film // Cinayet Süsü

Ali Atay'ın yönetmenliğini yaptığı bu filme ailemle birlikte gittim. Film genel olarak eğlenceliydi ve sonunu çok iyi bir mesajla bitirmişlerdi. Oyuncular konusuna gelirsek; Cengiz Bozkurt çok sevdiğim bir oyuncudur. Bu filmde de en başarılı bulduğum oyuncuydu. Onun haricinde genel olarak iyiydiler ama özel olarak Mehmet Özgür'ü övmek istiyorum. Çok az göründü ama çok iyiydi.
Filme annem, babam ve kardeşlerimle gittiğim için size tavsiyem ailenizle gitmeyin. Bir de "Ali Atay yönetti, kesin çok güleceksiniz" falan demeyin ailenize. Gülüyorlar evet ama siz rahat gülemiyorsunuz. Arkadaş çevrenizle gitmenizi tavsiye ederim. Cinsel esprileri çıkardığımız zaman ortada şaka kalmıyor diyebilirim. Ben bel altı şakaları pek seven biri değilim ama ona rağmen komikti. Cinsel şakalar kaliteli bir şekilde yapıldığı zaman gayette komik olabiliyormuş bu film bize bunu gösterdi.
Görüntü, kostümler, müzik seçimleri hoşuma giden unsurlardı. Tekrar ve tekrar Cengiz Bozkurt'u övmek istiyorum. Filmdeki en iyi karakter ve oyuncuydu.
Hala vizyonda diye biliyorum, gitmenizi tavsiye ederim.

20 Kasım 2019 Çarşamba

Kitap // Clive Barker - Zaman Hırsızı

Vize haftam bitmiş bulunmakta! İyi kötü bir şekilde geçti. Geçen gelecek dönemlerde alacağım derslere baktım ve Diferansiyel Denklemler diye bir dersim var. "Allah'ım, benim ne işim var bu bölümde?" diye kısa süreli bir isyanda bulundum. Matematikte üslü, köklüden sonrası bende hiç yok. Ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok. Bu şekilde pişmanlıklarla günlerim geçiyor işte.
Neyse önceden okuduğum bir kitabı paylaşmak istedim.
Korku edebiyatının büyük ustası Clive Barker'dan, her yaştan "çocuk" için bir başyapıt. 


2 Kasım 2019 Cumartesi

Ağaç Ev Sohbetleri #9

Blogda yazmıyorum yazmıyorum yazınca da çok yazıyorum. Hangisini paylaşayım bilemiyorum. Ağaç Ev Sohbetlerini de sürekli geçikmiş bir şekilde paylaşıyorum. Bu haftaki konu da çok hoşuma gitti, yazmadan edemedim.


Ağaç Ev Sohbetlerinde bu haftaki konu :

Rüya görüyor musunuz? Görüyorsanız, ne tür rüyalar görürsünüz? Rüyalarınızı hatırlıyor musunuz? Sürekli olarak gördüğünüz rüyalar var mı?