9 Ağustos 2018 Perşembe

Korku Ruhu Kemirir - Stefan Zweig 'aforizmalar'

Bu kitabı uzun bir süre de bitirdim. Sebebi ise; sesli okumamdı. Telaffuzumu ve ses tonumu ayarlamak adına böyle bir şey yapmaya karar verdim. Roman gibi kitapları sesli okuyunca boğazım ağrıyor ve kitap geç bitiyor. Sıkıcılaşmaya da başlayınca okuma isteğimi kaybettiriyor. Onun yerine bu şekilde istediğim yerden başlayabileceğim bu kitabı sesli okudum. Kafka'nın Aforizmalar kitabını aldım. 

Ben genelde internet üzerinden kitaplardan kesitler okumayı filan seviyorum. Bu yüzden bu kitabı okurken keyif aldım.


Yazarı : Stefan Zweig 
Baskı tarihi : Mart 2016
Sayfa sayısı : 72 
Kitabın türü : Edebiyat, Felsefe-Düşünce 
Yayınevi : Aylak Adam Yayınları
Konusu : "Korku Ruhu Kemirir", Stefan Zweig'ın eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir. 

Beğendiğim sözleri alıntıladım. Yazının devamında bulabilirsiniz.


- Alıntılar -

"Herkesin bu kadar birbirine benzediği bir toplumda, sadece anormalliğin değeri vardır."

"İnsanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur."

"Her şey canımı acıtıyordu, bütün seslerin dikenleri vardı, bütün nesneler alev almış gibiydi ve gözüme ilişen her şey yanmaya başlıyor gibiydi adeta."

"Hayatımda ilk defa, dünyadaki en büyük kötülüklerin kaynağının vahşet ve kötü niyet değil, insanların bir türlü yenemedikleri zayıflıkları olduğunu anladım."

"Korkunç bir şey bu; insanın yaşamı boyunca, hayatındaki tek bir olaya, tek bir güne saplanıp kalması."

"Kendini bulmuş olan birinin bu dünyada kaybedecek bir şeyi yoktur artık."

"Belirsizlik, kesinlikten çok daha kötüdür; kısa süreli olan büyük bir korku, belirsiz fakat hiç bitmeyen bir korkudan daha az zahmet verir."

"İnsanın hayatı, ancak faydasız biri olmadığını anladığı zamanlarda biraz da olsa anlam kazanır."

"Güneşin doğmasını bekleyecek gücüm yok artık, ama siz mutlaka yeni doğacak güneşi bekleyin."

"İtiraf etmeyi engelleyen basit korkuyu, her türlü suçtan daha korkakça bulurum."

"Nihayet yalnızdım ve artık asla yalnız olmayacaktım!"

"Yine de en kötüsü sorgu değildi. En kötüsü sorgudan sonra hiçliğime, aynı masanın, aynı yatağın, aynı leğenin, aynı duvar kağıdının olduğu aynı odaya dönmekti."

"İnsanlara karşı duyduğum tiksintiyi betimlemek imkansız; herkesten uzaklaşıyorum."

"Sessizliğin kapkara okyanusunda bulunan bir cam fanusun içindeki dalgıç gibi, hatta kendisini dış dünyaya bağlayan ipin koptuğunu ve o çıt çıkmayan derinlikten bir daha geri çıkarılmayacağını sezen bir dalgıç gibi hissediyorum."

İnsan sabahtan akşama bir şey bekler ama hiçbir şey olmaz. İnsan bekler de bekler. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, düşünür, düşünür, düşünür; ta ki şakakları ağrıyana dek. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız.

"Birileri barışı başlatmalı, aynı savaşı başlattıkları gibi."

"Yeryüzünde beni sorgulamayan, bana işkence yapmayan bir insan var mıydı gerçekten?"

"Gittiği her yerde hoş karşılanırdı ve o, yalnızlığa katlanamadığının apaçık farkındaydı. Yalnız olmaya hiç hevesli değildi ve ondan mümkün olduğunca kaçınırdı; kendini daha iyi tanımayı hiç mi hiç istemiyordu. Biliyordu ki, yeteneklerini en faydalı şekilde göstermek isteseydi, kalbindeki sıcaklığın ateşini ve coşkunluğunu alevlendirmek için insanların içindeki kıvılcımları söndürmesi gerekecekti. Fakat o tek başınayken buz tutmuş gibiydi, kendine hiçbir faydası yoktu, kutusunda duran bir kibritten farksızdı."

"Bize hiçbir şey yapmadılar, sadece mutlak bir hiçliğin ortasına koydular çünkü bilirsiniz ya, yeryüzünde başka hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına almaz."

4 yorum:

  1. ayyy utangaçlık başa bela benim deee :) bu konuda şey güzel bir kitap var, tanri daima tebdili kıyafet gezer :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ah ne zaman yeneceğiz utangaçlığımızı acaba :) Kitap önerisi için sağ ol, bulursam almaya çalışacağım :D

      Sil
  2. Aforizmalar çok iyi oluyor ya.

    YanıtlaSil