Bu ayın nasıl geçtiğini diğer aylarda olduğu gibi pek anlamadım. Ama bu ayın yarısı verimli yarısı anlamsızdı benim için. Bu ay güzel diziler izlediğimi düşünüyorum. Ağustos ayı nasıl geçecek bilmiyorum. Fakat ilk haftasında güzel ve keyifli bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Bu arada kişisel olarak ben normalleşme sürecine giremedim. Evden gerekmediği sürece çıkmıyorum. Okul açılınca ne olacak, nasıl alışacağım merak ediyorum doğrusu. Mart ayından bu yana ilk kez birkaç gün önce otobüse bindim ve insanlar çok düşüncesizdi. Fazlasıyla rahatsız oldum o kalabalık ortamda bulunmaktan. Hayırlısı diyorum, insanlar içinde akıl fikir diliyorum Allah'tan.
Eltilerin Savaşı 8/10
The Old Guard 6.5/10
Bleach // Japonya 6/10
İzlediğim Diziler
Dark 3.sezon 8/10
Mystic Pop-Up Bar // Kore 8/10
Sen Çal Kapımı 6.5/10
The Rain 1&2.Sezon 7/10
Hospital Playlist // Kore 10/10
Okuduklarım
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı (5)
Bu ay izlediğim filmlerden en çok Eltilerin Savaşı'nı beğendim. İlk yarım saat gülmek için bekledim, açtığıma pişman oluyordum ki film komikleşmeye başladı. Gupse Özay'ın oyunculuğu çok kaliteliydi.
The Old Guard ise; kadın karakter çok havalı ve hoş görünüyordu. Belli başlı sahnelerine wow dedim, onun haricinde fazla yavaş ilerliyor gibi geldi.
Bleach filmi mangadan uyarlanmış Japon filmi. Fazla beğenmedim ama kötü bir film değildi. Sahne çekimleri güzeldi. Mangasını okumak daha mantıklı bence.
Dark dizisinin son sezonunu uzun zamandır bekliyordum. Biraz beklentimi karşılamadı diyebilirim. Genel olarak birazda kafam karıştı. Birkaç kere izlemeyi durdurup oyuncuların kim olduğunun şemaları yapılmıştı, onlara baktım. Baştan tekrar izleme gibi bir düşüncem var ama bu düşüncemi gerçekleştirir miyim bilmiyorum.
Mystic Pop-Up Bar ise; 12 bölümden oluşan Kore dizisi. İlk birkaç bölümü sıkıcı bulmuştum ve başrol kadın karakteri beğenmemiştim. Ama zamanla karakteri sevmeye başladım ve dizi güzelleşmeye, eğlenceli olmaya başladı.
The Rain dizisi Danimarka yapımı bir dizi. Dark dizisinde de olduğu gibi dilleri tuhaf gelmiş ve zamanla alışmıştım. Şimdi bir yerde duyunca üç aşağı beş yukarı dilin Almanca olduğunu tahmin ediyorum. Dil konusunda The Rain'de de aynısı oldu. Dizi ilk başlarda heyecan ve merak uyandırıcıydı. Ama biraz ergen dizisi gibi olmaya başladı diyebilirim. Bu şekilde beklemiyordum diziyi, daha farklı beklentilerim vardı. Ama yine de heyecanlı ve keyifli ilerledi. Beklentim olmasaydı daha keyifli olabilirdi. Son sezonda Ağustos ayında gelecekmiş.
Hospital Playlist neden sadece 12 bölümden oluşuyor diye üzüldüğüm bir dizi oldu. Keşke daha önce baksaymışım dediğim ve tekrar izlemek istediğim bir dizi. Karakterlerin aşk hikayelerinin ikinci planda kaldığı bir dizi. Beklenmedik sahneler, ters köşeler en sevdiğim şey ve bu dizi de böyle sahneler çoktu. Şu anda Prison Playbook'u izliyorum o da aynı şekilde eğlenceli, ters köşeli ilerliyor. Ama ben Hospital Playlist'i daha çok beğendim. İkinci sezon gelecek diyorlar, umarım gelir.
Harry Potter'ın 5.kitabı Zümrüdüanka Yoldaşlığı; kitap 975 sayfadan oluşuyordu. Sayfa sayısını görünce gözüm korkmuştu ama bitti bile. Çok akıcıydı. Şu an Yeşilin Kızı Anne'i okuyorum, onu bitirince Harry Potter'ın 6. kitabına geçeceğim. Umarım o da akıcı ilerler.
Düşüncesiz insan çok fazla malesef. Ve benim hala Harry Potter okumamış olmam..
YanıtlaSilMaalesef... Fırsat bulursanız okumanızı tavsiye ederim. :))
SilHerkes verimsiz bu dönemde. Ben dizi film yönünden çok şey izlesem de kitap ve ders yönünden sıfırım. Bu da beni çok kötü hissettiriyor. Sanki tüm sorumluluklarım bitmiş gibi ama bitmedi de. Önümüzü görememek sanırım bizi böyle yapan. Umarım Ağustos hepimiz için verimli geçer. Eltilerin Savaşını ben de izledim ailece. Güzeldi keyifli vakit geçirdik. Böyle ilişkilerin sadece filmlerde olmadığını bilmek korkutucu ama. Hospital Playlist dizisini ben de merak ediyorum. İzleyen herkes çok seviyor. Kesin bir gün izlerim ama ne zaman olur bilmem. Diğer dizi filmlere de bakacağım. Teşekkürler. :)
YanıtlaSilBende dizi/film konusunda da istediğim dizileri de izleyemediğimden verimsiz geçirdiğimi düşünüyorum ayımı. Kesinlikle ders konusuna katılıyorum. Önümüzü görmemek, ileriyi düşünmemek. Bu da bitsin tamam diye düşünüyoruz ama... Umarım verimli olur. :) Ben teşekkür ederim. :))
SilTemmuz benim için kötü bir aydı ama senin için verimli bir ay olmuş :). Eltilerin Savaşı'nı ben de açtım ailecek izlemek için hiçbirimiz dayanamadık kapattık :D Mysctic Pop-up Bar'ı beğenmişsin sen de :) Ben de sevmiştim izleyip. Zaten kendisi de en son izlediğim dizi olarak kaldı ondan sonra tık yok bende :( The Rain'in ilk sezonunu izleyip ikinci sezonda saçmalamasına dayanamayıp bıraktım. Şimdi de yeni sezon gelince devam etsem mi acaba diye düşünüyorum ama pek emin değilim bakalım duruma göre devam ederim belki :) Zümrüdüanka Yoldaşlığı gerçekten kalınlığına rağmen serinin en akıcı kitabıydı :) Ben de bir solukta bitirmiştim. Melez Prens de akıcı ama Zümrüdüanka Yoldaşlığı kadar değil:)
YanıtlaSilBen nedense verimli bulmadım bu ayımı, istediğim çoğu dizi/filmi izleyemediğim için sanırım. Bende the rain'i bıraksam mı diye düşündüm ama izledim ve pişmanım izlediğime... Evet, kitaba başladım devamını getiremedim. Fırsatım da olmadı bir yandan okumaya. ama okuyacağım :))
Sildark bende ilk bölümleri heyecanla izledim ne zaman ki adam eva işin içine girdi bi yabancılaştım
YanıtlaSilEvet, bende tam o noktada yabancılaştım
SilÇok verimli bir ay olmuş. Umarım diğer aylarında verimli geçer ^^
YanıtlaSilUmarım, seninde :))
SilMaalesef ben de çalışmaya başlayınca fark ettim ki insanımız muazzam rahat ve düşüncesiz. Ya küçücük çocukları maske bile takmadan peşlerine takıp sürüklüyorlar orada burada yazık ya.. Gördükçe içim acıyor o çocuklara, Allah en bolundan akıl ve fikir versin hepimize.
YanıtlaSilEltilerin Savaşı, beklenti ile açıp seyredince aşırı komik bir yapım olmuş. Deliha'dan bir tık daha iyiydi benceeeeğ.. Ama dediğim gibi beklenti ile bakılmalı, beklentiye girersen o kadar da iyi değil :D
Hospital Playlist, ben ilk Prison Playbook'u seyrettiğimden mi bilmem ama bana o daha komik gelmişti ya da şöyle diyelim senin mizah anlayışın Hospital Playlist benimki ise Prison Playbook :D ehehehee .sezon gelecek onay almış diye okudum ben.. zaten final gibi bitmedi... Jeong won & Gyeo-ul görmek istiyoruz biz :D
Bleach'e The Old Guard'dan az puan vermen bence haksızlık ya. Hemen hemen aynıydı... The Old Guard aksiyon diye açıp dram mı aksiyon mu olduğunu bir türlü anlayamadığım garip bir filmdi... Mesaj okey... ama saçma bir dram havası vardı filmde. Aksiyon sahnelerindeki duygusal ve slowmotion şarkılar filan bilemedim ...
Dark ve The Rain hakkında konuşmak istemiyorum. Murat Soner'in Recep İvedik yorum videosunu hediye diyorum, durum bende o şekil şuan :<
aaaaa senin yazına bakarken ben Mystic pop-up bar'a ödül vermediğimi fark etttim, çünkü hospital playlist galppp ....
bölüm olmasına rağmen beni biraz zorladı o dizi ya... Komedi diye açtım bi' ağlamadığım kaldı.. Sungjae çok şekerdi ama itiraf edelim ihihihi...
Amin.
SilAşırı komik değil de beklentim vardı ama çokta komik olmaz dedim yine de iyiydi. :))
Bilmiyorum, olabilir. Evet, devam edecek gibi bitirdiler. Bakalım bekliyoruuz :)
İkisi de pek iyi değildi bence, bleach te beni etkileyen sahne olmadı ama the old guard da tek bi sahne etkiledi o yüzden ona yüksek vermiş olabilirim. O konuda hak veriyorum, aksiyon mu dram mı ikisini de yapalım demişler ikisi de olmamış gibiydi.
Aynen bu son baktığım dizilerde komedi diye açıp bol bol hüzün sahnelerine denk geldim zati.Evet şekerdii
Benimde toplu taşıma da 3 saatten fazlam geçiyor günlük. :/ Sabır sabır... Bende Türk komedi filmlerine karşı ön yargılıyım ama yine de merak edip izlemiştim, aslında bir şansı hak eden bir filmdi.
YanıtlaSilKatılıyorum mantık hataları vardı. Bende en çok ilk sezonu beğendim. Teşekkürler :)