Sayfalar

7 Aralık 2019 Cumartesi

Kasım Ayında Ne İzledim?

Kasım ayının nasıl geçip gittiğini anlamadım bile. Şöyle geçen şu bir ayıma dönüp bakıyorum da, kayda değer güzel şeyler yaşadığım pek söylenemez.
Yine canımın hiçbir şey yapmak istemediği bir dönemdeyim. Film izlemek bile istemiyorum siz düşünün. Finallere çok az kaldı ve ben okula alışamadım. Zaman nasıl geçti hiç anlam veremiyorum. Bulunduğum yerde olmak istemiyorum ama en azından bulunduğum yeri güzelleştirebilirim diyorum. Fakat nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Bir Pazar'ları Çok Güzel Hareketler 2'yi heyecanla bekliyordum. Son birkaç bölümdür o da güzel olmamaya başladı. Bir tek altyapının skeçlerini hevesle izliyorum. Onun haricinde genel olarak beni heyecanlandıran pek bir şey yok. İçim ölmüş gibi hissediyorum. Geçen birisiyle oturduk konuştuk, en son "Ee nasıl biriymişim?" dedim. "Dışarıdan hiç derdi yokmuşcasına sürekli gülen, eğlenen, herkesle konuşan biri gibi görünüyorsun." dedi. İstediğim şeyde dışarıya öyle bir hava vermekti ve başarmışım da. Belli başlı insanlar, bu blog ve defterim haricinde olumsuz hislerimi kimselere belli etmek istemiyorum.
Ah bir de soğuklar geldi, Ankara'nın ayazı hiç çekilmez durumda. Hemen nezle oldum, günlerdir iyileşemedim. Tam iyileşiyorum diyorum, havanın soğuğu vurunca tekrar kötü oluyorum. Sıkı sıkı giyinin, havalar pek kötü. 



24 Kasım 2019 Pazar

Neden ilk vazgeçtikleri hep ben oluyorum?

Sevdiğim insanların iyi gününde kötü gününde mutlu olsunlar diye çabalıyorum. Sayemde güldüklerinde çok mutlu oluyorum. Fakat öyle zamanlar oluyor ki sürekli iyilik yaptığımda görevimmiş gibi davranmaya başladıklarını fark ediyorum. Onlar sadece benim iyi günlerimde yanımda oluyorlar, kötü günümde etrafımda kimse kalmıyor. Tartıştığımız zaman haklıysam bile sevdiğim için gururumu bir kenara koyabiliyorum. Aramızı düzeltmeye çalışıyorum. Fakat onlar beni kırdığında hiçbir şekilde geri dönüt alamıyorum. Sanırım sürekli ben çabaladığım için nasıl olsa gitmez denilen kişi oluyorum. Bende bencil davranmak istiyorum fakat beceremiyorum. Sevdiğim insana nasıl bencil davranabilirim ki? Sevgisini gizleyen biri değilim aksine insanlara olan sevgimi tüm hücrelerimle hissettirmeyi severim. Belki de bu yüzden kaybediyorum.
Derdimi pek anlatmayı becerebilen biri değilim, başkasına gelince "ben onu biliyorum" diyorlar ama bana gelince iyi niyetli davrandığım halde yanlışlık yapsam hemen silinip atılıyorum. Kendimi, sevdiğim insanlar için böyle değersizleştirdiğim için kendime fazlasıyla kızıyorum. Karşıdaki kişiye kızdığım, kırıldığım noktaları söylediğimde, açık sözlü davrandığımda sürekli üste çıkmaya çalışıp, yine beni kötü yapıyorlar.
Her yeni biriyle tanıştığımda sevgimi fazla belli etmeyeceğim, değer verdiğimi belli etmeyeceğim diyorum. Ama insanların içinde, derinliklerinde iyilik olduğunu düşünüyorum nedensizce. Aptal gibi canımı yakmayacaklarına inanıyorum. 
Neden biri de benim için "Acaba onu kırar mıyım? Acaba o, bunu yapsam rahatsız olur mu?" düşüncesiyle hareket etmiyor. 

Birde sürekli gülmeye, kendi sorunlarımı başkasına yansıtmamaya çalışırım. Ben üzgünüm diye benim yüzümden başkasının modunun düşmesini istemem. Bir şeylerin düzeleceğine inancım kalmasa bile yanımda çoğu işinin rast gitmediğinden şikayetlenen insanlara olumlu sözler söyler, modlarını yükseltmeye çalışırım. Bugün birisi bana bu mesajı attı : 


23 Kasım 2019 Cumartesi

Film // Cinayet Süsü

Ali Atay'ın yönetmenliğini yaptığı bu filme ailemle birlikte gittim. Film genel olarak eğlenceliydi ve sonunu çok iyi bir mesajla bitirmişlerdi. Oyuncular konusuna gelirsek; Cengiz Bozkurt çok sevdiğim bir oyuncudur. Bu filmde de en başarılı bulduğum oyuncuydu. Onun haricinde genel olarak iyiydiler ama özel olarak Mehmet Özgür'ü övmek istiyorum. Çok az göründü ama çok iyiydi.
Filme annem, babam ve kardeşlerimle gittiğim için size tavsiyem ailenizle gitmeyin. Bir de "Ali Atay yönetti, kesin çok güleceksiniz" falan demeyin ailenize. Gülüyorlar evet ama siz rahat gülemiyorsunuz. Arkadaş çevrenizle gitmenizi tavsiye ederim. Cinsel esprileri çıkardığımız zaman ortada şaka kalmıyor diyebilirim. Ben bel altı şakaları pek seven biri değilim ama ona rağmen komikti. Cinsel şakalar kaliteli bir şekilde yapıldığı zaman gayette komik olabiliyormuş bu film bize bunu gösterdi.
Görüntü, kostümler, müzik seçimleri hoşuma giden unsurlardı. Tekrar ve tekrar Cengiz Bozkurt'u övmek istiyorum. Filmdeki en iyi karakter ve oyuncuydu.
Hala vizyonda diye biliyorum, gitmenizi tavsiye ederim.

20 Kasım 2019 Çarşamba

Kitap // Clive Barker - Zaman Hırsızı

Vize haftam bitmiş bulunmakta! İyi kötü bir şekilde geçti. Geçen gelecek dönemlerde alacağım derslere baktım ve Diferansiyel Denklemler diye bir dersim var. "Allah'ım, benim ne işim var bu bölümde?" diye kısa süreli bir isyanda bulundum. Matematikte üslü, köklüden sonrası bende hiç yok. Ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok. Bu şekilde pişmanlıklarla günlerim geçiyor işte.
Neyse önceden okuduğum bir kitabı paylaşmak istedim.
Korku edebiyatının büyük ustası Clive Barker'dan, her yaştan "çocuk" için bir başyapıt. 


2 Kasım 2019 Cumartesi

Ağaç Ev Sohbetleri #9

Blogda yazmıyorum yazmıyorum yazınca da çok yazıyorum. Hangisini paylaşayım bilemiyorum. Ağaç Ev Sohbetlerini de sürekli geçikmiş bir şekilde paylaşıyorum. Bu haftaki konu da çok hoşuma gitti, yazmadan edemedim.


Ağaç Ev Sohbetlerinde bu haftaki konu :

Rüya görüyor musunuz? Görüyorsanız, ne tür rüyalar görürsünüz? Rüyalarınızı hatırlıyor musunuz? Sürekli olarak gördüğünüz rüyalar var mı?


31 Ekim 2019 Perşembe

Eylül-Ekim Aylarında Ne İzledim?

Daha önceki gönderimde de bahsettiğim gibi üniversite hayatı beni çok zorluyor. 2 saat süren yol(4 aktarma yaptığım için hiç oturma fırsatım olmuyor), tuhaf arkadaş ortamı... Üstüne sağlık problemleri. Vücudum bunca olumsuz şeyi kaldırmıyor. 2 hafta sonra vizeler başlıyor ve ben daha okula alışamadım. Bu kadar zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Okul başlamadan önce Vampir Günlüklerini bitirmek istiyordum ama bitiremedim. Okul başladıktan sonra sadece arada baktığım iki dizi var. 
Bir de çok severek izlediğim Çok Güzel Hareketler 2'den bahsetmeden geçmek istemiyorum. İlk bölümden beri keyifle izliyorum. Pazarlarımız ailecek şenleniyor. Özellikle altyapı ekibine bayılıyorum. 
SF9'dan Rowoon'un oynadığı dizi; Extraordinary You. Youtubeda kesitlerine denk gelmiştim ve ilgimi çekince izlemeye başladım. Hala devam eden bir dizi. Manganın içindeki bazı karakterler mangada olduklarını fark ediyor. Dizinin konusu ve Rowoon'un oyunculuğu beni çok etkiledi. Bölümler geldikçe, vakit buldukça bakıyorum. Altyazıyı bekleyemiyorum ben de Korece olarak izliyorum. Korece harfleri dahi bilmeyip Korece'yi anlıyor olmam şoku.
Vizyondaki filmlerden de Cinayet Süsü'ne gittim. Pek beklentimi karşılamadı. Ama Cengiz Bozkurt her zamanki gibi harika oyunculuğunu konuşturdu.



28 Ekim 2019 Pazartesi

Ağaç Ev Sohbetleri #8

Her hafta düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'ne bir kez katılma fırsatım olmuştu. Uzun süre sonra blogumla ilgilenme fırsatı bulunca konusu çok hoşuma gitti ve kaçırmak istemedim.


Konu ;
Ölmeden önce yapılacak listende neler var? Ya da sadece bir yıl ömrün kaldığını söyleseler ölmeden önce neler yapardın?

İstediğim şeyler genelde minik şeyler oluyor. Mesela okumak için kitap listesi yaptım. Blogumda paylaşmak istediklerimin listesini yaptım. Geçenlerde "bir kalem bir ağaç" temalı arkasında tohum olan kalemi aldım. Onu daha dikmeye fırsatım olmadı mesela.

23 Ekim 2019 Çarşamba

Ankara Kitap Fuarı 2019

Normalde pek vakit bulamıyorum ama kitap fuarının olduğunu öğrenince heyecanlanıp arkadaşıma "gidelim mi?" dedim. Almak istediğim bir çok kitap vardı. Hemde gezmiş olacaktım. 


Daha önce gittiğim bir kitap fuarında girişler ücretsizdi. Bu sefer girişler 2.50 liraydı. Birçok yayın evi mevcuttu. Çok büyük, düzenli ve kalabalıktı. İmzalar üst kattaydı ve onun üstünde konferans salonları mevcuttu. Arkadaşım daha önce konuşmuşluğu olan bir yazardan imzalı kitap aldı. Bende birkaç kitap aldım. Uzun zamandır okul-ev dışı bir şey yapmak çok iyi geldi.
Fuar hala devam ediyor. Gitmek isterseniz; 

Tarih : 18-27 Ekim 2019 
Yer : ATO Congresium 
Ziyaret Saatleri : 10:00-20:00

5 Eylül 2019 Perşembe

Ağaç Ev Sohbetleri #01

edischar ve akkurttaha'nın yeni etkinliği ile karşınızdayım. Her pazartesi ortak bir konu hakkında yayın paylaşacağız. Pazartesi geçtiği için katılmayayım bir dahaki yayına katılayım demiştim. Bir baktım Pazartesi geçse de paylaşanlar olduğunu görünce içimde kalmasın bende paylaşayım dedim. 


1 Eylül 2019 Pazar

Ağustos Ayında Ne İzledim/Okudum?

  Çoğu zaman planladığım hiçbir iş yolunda gitmiyor. Bu yüzden akışına bırakmak en doğrusu. Bu ayı yarı planla hareket ederek yarı akışına bırakarak geçirdim. Kimi işim rast gitti, kimi işim hiç ummadığım şekilde gelişti. Bu yüzden planlı hareket edip belli bir noktadan sonra durumu akışına bırakmak gerektiğine karar verdim.
Bu ay bölüm başı 8-10 dakikalık mini Kore dizileri izledim. Geçen ay paylaştığım yazıda Alacakaranlık serisini tekrar izlemek istediğimi belirtmiştim ve onu izledim. Vampir Günlükleri'nin ilk iki sezonunu izledim. Vampir Günlükleri ilk yayınlandığı zaman cnbc-e ve bir kanal vardı. Yayınlandığı zaman bir dublajlı, bir de altyazılı izlerdim. Tekrar bölümüne bile bakardım. 3.sezondan sonra bakmayı bırakmıştım. Devamını merak ettiğim için kaldığım yerden izlemek istedim ama yıllar geçtiği için unutmuşum, en baştan izleyeyim dedim. O zamanlar çok eğlenceli geliyordu. Çünkü bu tarz diziler hiç yoktu. Şimdi açıkçası biraz devamında ne olacak merakıyla izliyorum. Okuduğum yorumlarda belli bir sezondan sonra da saçmaladıkları yazıyordu. 8 sezon... çok uzun bitirebilir miyim bilmiyorum.
Türk dizilerinden takip ettiğim tek bir dizi var; Afilli Aşk. Şu an hala eğlenceli gidiyor dizi. Normalde 10-15 bölüm anca dayanabiliyorum Türk dizisine.


25 Ağustos 2019 Pazar

Film // Japonya // Peach Girl

Uzun zamandır film izlemiyorum diye Japon romantik, komedi izlemek istedim. Açıkçası ben çerez dediğimiz filmleri arada açıp izlemeyi seviyorum. Japon filmleri genelde mangadan alınmış olduğu için bazı sahneleri ayrı bir komik oluyor. Bu filminde başlangıç kısmına bayıldım. Fakat filmin gidişatı pek hoşuma gitmedi. Aşk ilişkisi de hoşuma gitmedi. Kız tahmin ettiğim kişiyi seçmedi ama istediğim kişiyi seçti. Kötü kız karakter bir yandan sinirinizi bozuyor, bir yandan 'bu ne biçim kötü karakter' deyip güldürüyor.
Kei Inoo'nun yaşını öğrenince biraz şaşırdım, Mackenyu'dan büyük olması beni şaşırttı. (Kei Inoo afişteki turuncu saçlı olan oğlan,Mackenyu ise siyah saçlı olan oğlan.)
Filmin başında kız niye şemsiyeyle filan dolaşıyor diyordum, ilk başta anlamamıştım. Kız esmer olduğundan yakınıyormuş. Diğerlerine göre esmerdi evet ama o kadar abartılacak bir esmerlik yoktu bence. Asyalılar beyaz ten olayına niye bu kadar takmışlar anlamıyorum gerçekten.
Sizde klasik romantik komedi seviyorsanız izleyebileceğiniz bir film.

23 Ağustos 2019 Cuma

Oxygen Bubble Mask Papatya ve Yasemin Özlü

Uzun zamandır kozmetik ürünü paylaşmadığımı fark ettim. Paylaşmayı istediğim çok fazla ürün var fakat bu aralar blogda pek yayın paylaşamıyorum. Okul nedeniyle fazla vaktim yok.


Bir süre önce kullandığım bir maske hakkında görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

5 Ağustos 2019 Pazartesi

okuoku Kitap Alışverişim

Bir aralar internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerde indirim vardı. Bende indirimi görünce kardeşlerimle okuoku'dan kitap siparişi vermiştim. Bu siteden ilk kez alışveriş yaptım. Kitaplar 1 hafta gibi bir süre içerisinde elime ulaştı.
Açıkçası kolay güvenmeyen bir karaktere sahip olduğum için internet üzerinden pek alışveriş yapmam ama kitapları birkaç yıldır hep internetten alıyorum. Şu ana kadar bkmkitap'tan alışveriş yapıyordum sürekli, bu seferde okuoku'yu denemiş oldum. İki sitede de sorunsuz bir şekilde geldi kitaplarım, tavsiye ederim.


1 Ağustos 2019 Perşembe

Temmuz Ayında Ne İzledim/Okudum?

Bu ay benim için fazla stresli bir ay oldu. Hem tercih süreci hemde sağlık sorunları nedeniyle fazla yıprandım. Umarım güzel sonuçlar elde ederim de tüm çektiğim stresin mükafatını alırım. 
Ara ara Harry Potter serisinden film izliyorum. Genelde ilk 4 filminden izliyordum. Bu ay baştan sona kadar izledim. Ağustos ayında da Yüzüklerin Efendisi serisini ya da Twilight serisini izlemek istiyorum. Aslına bakarsanız izlemek istediğim çok fazla dizi/film var ama pek fırsat bulamıyorum. Bakalım Ağustos ayında hangi isteklerimi gerçekleştireceğim.
Türk yaz dizilerindense Afilli Aşk ve Kimse Bilmez'i izliyorum. Ama Kimse Bilmez'i artık izlemeye devam edeceğimi sanmıyorum.

(Kurtboğazı, Ankara)

28 Temmuz 2019 Pazar

Film // Lion (2016)

Filmin konusu gerçek hayattan alındığı için beni çok etkiledi. İzlerken birçok sahnede ağlayacak gibi oldum, filmin son sahnesinde ise ağlamaya başlamıştım. Kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden biri olduğunu düşünüyorum. Oyuncuların hepsi çok iyiydi. Özellikle beni etkileyen oyuncu; Saroo'nun çocukluğunu oynayan Sunny Pawar oldu. Çocuk oyuncu Sunny Pawar çok ama çok tatlı ve yetenekliydi, izlerken beni birçok sahnede gülümsettiği kadar derinden etkileyip ağlattığı sahneler vardı.


9 Temmuz 2019 Salı

Kitap // Rengi Yok Yalnızlığın - Çetin Korkut

Kitabı bir blog çekilişinden kazanmıştım. Onunla ilgili yazı da yazmıştım. Okumak için ; tık
Kitap deneme kitabı olduğu için ara ara alıp okumuştum. Okuması keyifli bir kitaptı. Kitabın en çok beğendiğim şeyi kapak tasarımı ve kitabın adı. İnsana okuma isteği veren muazzam bir tasarımı var bence.

Bir susmanın içine hapsolmuş, çürüyüp gidiyor geleceğim.

Sayfa Sayısı : 117
Türü : Denemeler

Konusu : Paslanmış insanlık. Eskimiş selamlar soğuk merdiven boşluklarında. Acı çekiyor takvimler. Toplamış eşyalarını, asmış çantasını omzuna gülüşler; bir merdiven altı yalnızlığında kendini tekrar etmekle meşgul sokaklar. Herkes ve her şey başkasına benziyor; kendin olmak günah! Yeni bir tutsaklık insan sabahları artık.
Uykum var; ah bilseniz nelere uykum var. Keskin bir ataçla canıma asılmış iyi niyetlere mesela. Yara almadan insanların içindeki niyete ulaşmak zor. Kaçsan yalnızlık tehdit ediyor, kalsan acılar. En iyisi savaşmayı öğrenmek -ki onun da bedeli az değil hani.

3 Temmuz 2019 Çarşamba

Kore // Web-Mini Dizi // The Miracle

Dizinin bir kesitini görmüştüm fakat çeviriyi bulamamıştım. Geçenlerde Netflix'te çevirinin mevcut olduğunu gördüm. Hemen izleyeyim dedim. Bölümleri kısa olduğu için, bir de ben sardırmayı sevdiğim için, kısa bir sürede bitirdim diziyi. Bazı yerler tam oturmamış, yani olayların gidişatı filan hoşuma gitmedi. Sanırım bunun sebebi dizi kısa olduğu içindi. Vücudu değiştiren karakterlerin birbirine zıt kişilikte iki kardeşin olması güzel bir fikir olmuş. Kardeşlerden idol olan Kwon Si Ah'a sonlara doğru üzüldüm. Kendini kaba göstererek içindeki iyiliği saklıyordu. Aşk olayının gidişatı da pek hoşuma gitmedi. Olaylar çok çabuk gelişti, bu durumu da sürenin az olmasına bağlıyorum. 
 Genel olarak benim hoşuma gitmedi. Fakat sizin hoşunuza gidebilir belki, izleyip karar verin bence.

27 Haziran 2019 Perşembe

Ekim'den Bu Yana Neler Yaptım?

2018'in Ekim ayından beri blogta gönderi paylaşmamışım. Sınav hazırlığı nedeniyle pek internete girmemeye özen gösteriyordum. Arada kafa dağıtmak maksadıyla bir şeyler izliyordum. Bu süreçte neler izlediğimden, okuduğumdan bahsetmek istiyorum.