Sayfalar

31 Mart 2018 Cumartesi

Yerli Dizi // İnsanlık Suçu

İki gündür televizyon izleyemiyorum ve bilgisayarın başına geçmeye de vakit bulamadım. Bugün az buçuk televizyona bakmaya çalıştım. İnsanlık Suçu ve Masum Değiliz aynı anda başlamıştı. Bu nedenle birisini tercih ettim ve bu İnsanlık Suçu oldu. Vakit bulunca internet üzerinden Masum Değiliz'e de bakacak, yorumunu paylaşacağım.

İlk 15 dakikasını izleyemedim fakat izledikçe konuyu ve başında neler olduğunu çözdüm. Gizem Karaca ve Kaan Yıldırım'ın başrolü paylaşıyor olması iyi olmuş, ikisinin uyumlu olduğunu düşünüyorum. Ahmet Mümtaz Taylan'a ise, zengin beyfendi rolü yerinde olmuş. Kendisi bu rollere yakışıyor, iyi bir oyuncu olduğunu da söylemeye gerek görmüyorum. Serkay Tütüncü ise, biraz eksiklikleri var fakat kötü değildi. İleri ki zamanlarda gelişebileceğine inanıyorum.

Başrolümüz Cemal karakterini canlandıran Kaan Yıldırım'ı en son Klavye Delikanlıları'nda görmüştük. Karakterini ve oyunculuğunu beğenmiştim. Burada da fiziği olsun, görünümü olsun, ses tonu olsun Cemal karakterine çok yakışmış. Hele bağırıp sinirlendiği sahneleri çok iyi. Ses tonu ve rengi nedeniyle yakışıyor. 

Gizem Karaca'nın karakteri ve oyunculuğunun burada pasif kaldığını düşünüyorum, belki ilk bölüm olduğu için öyle geldi.

Cemal'in en yakın arkadaşı Selim karakteri ise, ilk başta güven vermiyordu. Cemal'in başına iş açıp üstüne atıp gidecekmiş gibi hissettirdi. Daha sonra direksiyonun başında ben vardım, deyip suçu üstlenince ha dedim, şimdi güvendim. Fakat sonunda çocuğun oradan kaçmış olması, polislerin ikisinin peşlerine düşmeleri... Cemal ve Selim kaçmak yerine polisi arasalardı, polis gelince Selim ben direksiyonun başındaydım deseydi. Bu şekilde polis Cemal'in peşine düşmezdi. Fakat herkesin kullandığı şu lafı kullanacağım ; dizi işte. Dizinin yürümesi, aksiyonun girmesi gerektiğinden böyle yapılmış. Cemal'in amcasının şirketine gittiğinde polisin gelip sahnede onu tutuklaması ve polis arabasına binerken Suna'ya söylediği şey... Dizi de entrika bol bol mevcut. 

Geçmişte iki kardeşin aynı kadına aşık olması ve kardeşlerden birisinin bu kadınla evlenmesi ve böylelikle iki kardeşin düşman olması. Geçmişlerinden gelen düşmanlık daha farklı olabilirdi bence diyeceğim ama sadece bu kadarla kalmıyor olabilir. İleri de bu düşmanlığın altından daha farklı bir şey çıkarabilirler.

Geçmişin tekerrür etmesi yani amca çocukları olan Cemal ve Gökhan'ın da aynı kızla ilgili, ilişkili olması. Aşık demiyorum çünkü, Gökhan Suna ile nişanlı olsa da aşık değil. 

Bu arada Melike İpek Yalova'yı ise çok şeker buldum, karakteri de çok hoşuma gitti. İlerleyen zamanlarda biraz kötü bir karaktere dönüşebilir belki, sebebi ise; Cemal'e olan ilgisi. Cemal'in ona değil Suna'ya ilgi duyması ise onu ikinci kadın karakter yapıyor. Kıskanç, kötü bir karaktere mi dönüştürürler yoksa aşkını içine atan, iyi aşığa mı, bilemeyeceğim.

Genel olarak dizi kilişeydi, pek benim izleyeceğim tarzda değil.  



Yapım : Pastel Film 
Yapımcı : Efe İrvül 
Yönetmen : Barış Yöş 
Senaryo : Can Sinan

Oyuncular ;

Ahmet Mümtaz Taylan

Kaan Yıldırım
Gizem Karaca
Serkay Tütüncü
Melike İpek Yalova
Deniz Uğur
Laçin Ceylan
Cankat Aydos
Cansu Dağdelen

Konusu : Dizi Adana’da yaşayan fakir ve hırslı bir genç olan Cemal’in, para ve güç için neleri feda edebileceğini esas alıyor. 
Adana'nın yoksul mahallelerinden birinde yaşayan Cemal, garsonluk yaparak tüm ailesine bakmaya çalışmaktadır. Hep bir çıkış yolu arayan Cemal'in çaresizliği ağır hasta babasının ölümüyle daha da büyümüştür. Bu acı olayın hayatını kökünden değiştireceğinin ise henüz farkında değildir. Babası son nefesini vermeden önce Cemal'e İstanbul'da zengin bir amcası olduğunu söylemiştir. Varlıklı bir akrabası olduğunu öğrenmek sefalet içinde büyüyen Cemal'i derinden sarsar. Ülkenin sayılı iş adamlarından olan amcası Sami Gökdemir'in ortaya çıkıp, yeğenine sahip oldukları zenginlikten pay vaat etmesiyle Cemal'in aklı iyice karışır. Annesi Hülya, yılların verdiği husumet ve geçmişin kapanmayan yaraları nedeniyle oğlunu Sami'den ve çevresinden uzak tutmak ister. Ancak Cemal'in yaşamı çoktan geri dönülmez bir yola girmiştir. Annesinin tüm engel olma çabalarına rağmen kaderinden kaçamayan Cemal, amcasının teklifini kabul etmeye mecbur kalacaktır. İstanbul'da yepyeni bir dünyaya adım atan Cemal, Gökdemir ailesine kendini kabul ettirmeye çabalarken kuzeniyle nişanlı olan Suna'ya aşık olmaktan da kendini alıkoyamayacak ve kendini bambaşka hayallere kaptıracaktır. Ne var ki peşini bırakmayan günahları onun umutlarını kısa sürede paramparça etmeye yetecektir. Cemal'in önünde artık sonu belirsiz, çetin bir yolculuk başlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder