Sayfalar

14 Eylül 2020 Pazartesi

Yerli Dizi // Menajerimi Ara

 Fragmanını görünce beklenti ve merak oluşmuştu. Dizinin ilk bölümünü izlediğimde beklentimi harika karşıladı. Klasik Türk dizilerine nazaran farklı konusu var ve oyuncu seçimleri bence çok iyi olmuş. Tam "aa Türkler böyle kaliteli konularda bulabiliyormuş" derken bu dizininde uyarlama olduğunu öğrenmek beni hayal kırıklığına uğrattı. Dizinin orjinaline yapılan yorumlarda; orjinalinin yavaş ilerlediği ama bizimkinin daha heyecanlı ilerlediği tarzı yorumlar vardı. Dizideki küçük espriler bile hoşuma gitti. Normalde sardırmadan bir diziyi izleyemem fakat bu dizide hiç sardırmadan heyecanla izledim. 

Deniz Can Aktaş'ı Avlu'dan beri takip ediyorum, Aşk Ağlatır dizisine izlemiştim ve konusu biraz hayal kırıklığıydı. Saf, bir erkeğin onu korumasına muhtaç bir kız ve onun kurtarıcısı olan bir erkek klişesi. Hafsanur Sancaktutan ile hem görsel olarak hem oyunculuk olarak güzel bir uyumları vardı ama bu diziyle harcandı bence. Neyse asıl dizimiz Menajerimi Ara'ya gelirsek; dizide bir anda popülerleşmiş ve bu popülerlik dengelerini alt üst etmiş bir genç oyuncuyu canlandırıyor. Ben oyunculuğunu iyi buluyorum, burada da fena değil. 

Ahsen Eroğlu'nu daha önce hiç izlememiştim. Bu dizideki karakterine yakıştığını düşünüyorum ve kendisini çok sempatik buldum. Deniz Can Aktaş ile de uyumu yakaladıklarını ama daha iyi olabileceklerini düşünüyorum. Feris karakterini çok beğendim ve bu karakteri canlandıran oyuncu Canan Ergüder'i çok sempatik buldum. Fatih Artman'ı Beş Kardeş adlı dizide izlemiştim ve oyunculuğunu çok beğeniyordum. Buradaki karakteri de çok hoş ve Tuba Büyüküstün ile çok iyi bir ikili olmuşlardı ki, Tuba Büyüküstün konuk oyuncuydu. Semi Sırtıkkızıl'ın canlandırdığı Emrah karakterini de çok beğendim ve oyuncu bu karakteri çok iyi taşımış. Nazlı Senem Ünal'ı Çok Güzel Hareketler 2'den tanıyordum, ekipten ayrıldığını neden ortalarda gözükmediğini merak ediyordum. Ama bu dizideki karakterini beğendim. Onu görmek mutlu etti. Oyuncuların hepsine tek tek değinmek isterdim ama özellikle gözüme çok batanlara yorum yapmak istedim. 
Dizide sadece aşkın olmaması ama aşksız da olmaması beni mutlu ediyor. Kötü baba-kız ilişkisine, ünlülerin dünyasına, arkadaşlık ve aşk ilişkilerine değinmesi diziyi izlenebilir kılıyor. Her bölümde yeni konuk oyuncularla dizi daha da şenleniyor.

Konu : Hayallerinin peşinde Antalya’dan İstanbul’a taşınan Dicle, sinema dünyasında kendine bir yer açmak ve bu acımasız şehirde tutunmak için canla başla uğraşmaktadır. Aylardır iş aramasına rağmen her gittiği yapım şirketinden geri çevrilir. Ne yazık ki kısa zamanda hayallerini süsleyen bu sektörün köpek balıklarıyla dolu olduğunu kavrar. Bütün umutlarının tükendiği yerde yardım isteyebileceği tek bir insan kalmıştır; yıllardır görmediği, kendisini daha doğmadan terk eden babası Kıraç Özdal. Piyasanın en ünlü menajerlik şirketlerinden biri olan Ego Ajans’ın beş ortağından biri olan Kıraç, varlığını herkesten sakladığı kızı Dicle’yi karşısında gördüğünde şoke olur. Babasının yardım ricasını savuşturmaya çalışması Dicle’nin gururunu çok kırar. Ama hiç beklenmedik bir anda karşısına büyük bir fırsat çıkar ve babasına rağmen Feris’in ona yaptığı iş teklifini kabul eder. 

Yapımcı: Ay Yapım 
Yönetmen: Ali Bilgin 
Senaryo: Yelda Eroğlu 
Oyuncular: Barış Falay, Canan Ergüder, Fatih Artman, Ahsen Eroğlu, Ayşenil Şamlıoğlu, Deniz Can Aktaş, Semi Sırtıkkızıl, Gamze Karaduman, Nazlı Senem Ünal, Bedir Bedir, Pınar Ünsal, Aslı Mavitan,Yaprak Medine, Buse Sinem İren

9 yorum:

  1. aa ben de bunu izleyince, fransız dizisi ve komik dizi olan dix pour cent e benzetmiştim. orcinalinin adı neymiş yaa hangi ülke dizisii :)

    YanıtlaSil
  2. Ben çok sevemedim diziyi orjinalinede bakmıştım oda sürüklemedi beni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anladım, bakalım bende sürüklendiğim yere kadar sürüklenirim artık :))

      Sil
  3. Eveet, birini andırıyor ama kimi diyordum :))

    YanıtlaSil
  4. şimdi de sadakatsiz adlı dizi başlıyoo, kışın izlediğimiz the world of married adlı çok heycanlı kore dizisinin yerlisiymiş. o dizi de zaten doktor foster adlı ingiliz dizisinin uyarlamasıydııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle mii, pek ilgimi çekmemişti o dizi ama ilk bölümüne bir göz atarım. :))

      Sil
  5. orijinaline 10 dk filan bakabildim ben orijinali çok övmüşler ama :D gerçi bu da aşırı iyi başladı aha dedim yeni bir soluk ne güzel gelir hep aynı konular sıkılmıştık ama maşallah dediğimiz 3 gün yaşamıyor yahu, bu da iyice entrika kasmaya başladı :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen maşallah dediğim üç gün yaşamıyorum ama son bölüm fena değildi, entrika da olacak illa olmayınca ilerlemiyor

      Sil