Kardeşime bir arkadaşı Ahmet Batman'dan Bana İkimizi Anlat kitabını hediye etmiş. Kardeşim okudu ve çok güzel olduğunu söyledi. O kadar ısrar etti ki okumam için bende okumaya karar verdim. Kitabın konusu çok basit. Wattpad hikayesi gibi. Fakat güzel olmasını kılan şey yazım tarzı ve içinde yazan kelimeler. Cımbızla çekip alabileceğiniz o kadar güzel sözler vardı ki. O sözleri en sona yazacağım, merak etmeyin.
Kokusuna alıştığınız bir insanı unutamazsınız.
Yayınevi : Destek
Yazar : Ahmet Batman
Sayfa Sayısı : 184
Hayat elimizde olanlara verdiğimiz değer ile hayal ettiklerimize verdiğimiz değer arasında gizlidir. Elinde olanın değerini bilen insan ne muhtaç olur ne mutsuz. Elindekinin değerini bilmeyen insan ise ne kurduğu hayallere kavuşabilir ne de mutlu olabilir. Hayat er ya da geç bize bunu öğretir.
Konusu : Rüzgar'ın esintisine karışan Yağmur'u anlatıyor. Rüzgar'ın Yağmur'a aşık olması. Rüzgar, Yağmur ne yaparsa yapsın yine de Yağmur'u seviyor. Dönüp dolaşıyor ve yine kalbi onda duruyor.
GirişBu hayatta herkesin bir hikayesi vardır. Herkes yaşamak için doğar ve aslında yaşayamadan, sadece bir şeyler için çırpındıktan sonra hayata veda eder. Bizler doğum ile ölüm arasındaki o ince çizgide yaşamayı unutan insanlarız. Her hayat birincilik ile başlar. Aynı şey senin içinde geçerli. Eğer şu an bunu okuyorsan, sen de o birincilerdensin.
Şu an kendi hikayenin başrolündesin. Bense seni bambaşka bir hikayeye çağırıyorum. Eğer istersen birazdan bu hikayeye dahil olacaksın ve aslında kendi hikayenle yüzleşeceksin. Hayat, iki yarımın bir bütün olmasından ibaret. Şimdi ya yarım kalacaksın ya da ona ikinizi anlatacaksın. İyi yolculuklar.
Kitaptan Kesitler
Kaybetmeye başladığınızda sürekli kaybeder, kazanmaya başladığınızda sürekli kazanırsınız. Bunun bir orta noktası yoktur.
Bana sadece bir kere kek yapmasına rağmen, ben onun kek yapışını özledim. Buluşmalarımıza geç kalışını, geç kalmak bir yana hiç gelmeyişlerini bile özledim. Küsmelerini, beni hiçbir şey yerine koymayışını ve umursamaz hallerini bile özledim.
Yağmur üşengeç bir kızdı, beni sevecek hali yoktu. Öyle ki telefonunu tek eliyle kullanırken parmağının yetişmediği uygulamaya girmekten bile vazgeçerdi. Şimdi bu kızın beni başlı başına sevmesi mümkün değildi. İnsan bazı şeyleri gördüğünde bu durumu kabul edebiliyor, ancak bir parça da mı sevmezdi yahu, diye de düşünmeden edemiyor. En azından sevilebilecek bir kaç yanım vardı.
Hani bazen bazı şeyler bitmesin diye susarsınız ya, hani hayalini sevmek her şeyden daha mutlu eder sizi. Yanına gitseniz, hissettiklerinizi söyleseniz belki de tüm hayalleriniz başlamadan bitecek. Belki de onun için yarattığınız dünya da, aslında onun hiç yeri olmadığını anlayacaksınız.
İnsan korkuyor. Aşktan değil, hayallerinin kırılmasından korkuyor. Gitmeye korkuyorsam ve susuyorsam hep hayallerime olan aşkımdan.
İnsan birini sevmekten kurtulmak ister mi? İstiyor işte.
Her ne kadar kendi hikayemizin kahramanı olsak da, hayat bize her zaman kendimiz olma şansını tanımaz. Hikaye bizimdir ama kontrol kaderin elindedir.
Peki ben? Ben neden ondan nefret ediyordum? Bu nefretimin önüne geçip onu bana hala sevdiren neydi? Bu nasıl bir çelişkiydi böyle?
Rüzgar ne suya ne ateşe yenilirdi. Suyu oradan oraya sürüklerdi, ateşi ise bir hışımla yayabilirdi.
Bir de yağmur vardı. Rüzgar, Yağmur'a hiçbir şey yapamıyordu. Ne savurabiliyor ne de yayabiliyordu. Yağmur, hayatıma kazıdığım ve hiç silemediğim bir isim oldu. Belki de bütün ömrümü ıslanarak geçirdim ve bundan Yağmur'un hiç haberi olmadı.
Aşk insanın önüne bakmamasıdır, çünkü başka türlü kimseyle çarpışamazsın.
Bazen bazı şeylere gereğinden fazla üzüldüğünüzü anlarsınız. Zaman size en iyi anlatan şeydir.
Böyle uzaktan sevmek o kadar güzel ve zararsız ki, sanki elini tutsan tüm büyü bozulacaktı. Sanki bir daha 'ikimiz' diye bir şey olmayacaktı. Zaten, ikimiz diye bir şey hiç olmuyordu ki...
Beni kırk dakika beklettiği için özür diledi ama farkında değildi ben onu senelerdir bekliyordum. Aşk bir bakıma beklemekti, çünkü kimse aşka gidemiyordu, aşk isterse kendisi geliyordu.
Bir kere daha ona açılmaktan vazgeçtim. Eğer doğru zaman, doğru mekan diye bir şey varsa o gelir bizi bulurdu.
O sustu, ben sustum. Hayat sustu
Her konuyu bu kadar derinlemesine düşünmemeliydi insan. Ben çok düşünüyordum. Bu belki de dışlanma ve uzağında kalma korkusuydu.
Alıştığı birini kaybetmenin ne olduğunu anlatmaya kelimelerin yeteceğini sanmıyorum.
Arkadaştık biz ona göre. Bana sorarsanız aşkın ateş haliydik ama tek yanan bendim.
Kalbim kırılmış olabilir, lütfen bunu umursama...
Ne zor şey insanın hissettiklerini söyleyememesi. Ne zor şey severken susmak. Bu ömür bu susmalar için fazla kısa değil mi?
Aynı gökyüzüne aidiz, ne kadar uzağa gidebilirsin ki!
Bir kadının en büyük cesareti bu olmalıydı: Hiç "Seni seviyorum" demeyen bir adama, "Bende seni seviyorum" demek.
Bizi sevmeyen bir kadını seviyordum ben. Biz diye bir şey olma ihtimalini dahi sevmeyen bir kadını seviyordum.
Siz en iyisi susun, Ne ben sizi sevmiş olayım ne siz beni tanımış olun. Birbirini tanımayan iki yabancı olarak kalalım bu hayatta.
Bazen etrafımızdaki insanların varlığını unutuyoruz. Bize yaptıkları iyilikleri sürekli yapmaları gereken bir görevmiş gibi görüyoruz.
Bu hayatta hiçbir şeyinizin olmaması, kaybedecek bir şeyinizin olmadığını gösterebilir. İnsan kaybedecek bir şeyi olmadığında korkusuz yaşayabiliyor.
"Saçlarını kesmene sebep olacak bir adam olmam!" diyorum sana. Daha nasıl seveyim!
Aklıma ne esti bilmiyorum ama umutlandım birden.
Erkekler böyle aptallıkları çok sık tekrarlar. İyi bir eş ve iyi bir anne olabilecek kadınların çoğu işte bu yüzden yalnızdır.
Keşke diyorum bütün aşk dediğim duygular hep içimde kalsaydı. Hiçbir şeyden haberin olmasaydı ve öyle uzaktan uzağa sevseydim seni.
Aramazsa aramayacaktım. Sormazsa sormayacaktım. Ona dair her şeyi görmezden gelecektim. Onu hatırlatan her şeyden uzaklaşacaktım. Yine yapamadım.
Bazen okuyacaklarınızdan korkarsınız.
Hayat her zaman yeni hikayeler hazırlar bizlere. Tam bitti derken yeniden başlarız her şeye...
Birinin ölüm haberini alıyorsanız, hala hayattasınız demektir...
Hayat herkese aynı şekilde davranmaz ve bazen büyümek için yıllara ihtiyacımız yoktur. Yaşadıklarınız da sizi büyütebilir.
İnsan kendine vakit ayırmalıydı ve bazen alıp başını gitmeliydi. Her şeyi arkada bırakmak kolay değil ama her şeyle beraber yaşamak da akıl alır iş değildi.
Sadece bitti işte, hepsi bu. Sen bittin, ben bittim, biz bittik.
Gerçekten güzel bir kitaptı. Alıntaların iyi olmuş. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilEvet öyle. Teşekkür ederim. ^^
Silgüzel alıntıların için teşekkürler, emeğine sağlık :)
YanıtlaSilYorumunuz için ben teşekkür ederim. :D
Sil